18 Mart 2024 tarihinde Lex Friedman OpenAI CEO’su Sam Altman ile bir söyleşi
yaptı. Oldukça uzun, 34 sayfalık bu söyleşinin önemli noktalarını çekip çıkardık ve
söyleşiye hariçten gazel okuyarak biz de katıldık.
Sam Altman’a göre hesaplama geleceğin para birimi olacak. “Zeka daha çok enerji
ya da onun gibi bir şey olacak, bence hakkında konuşmanın mantıklı olduğu tek
şey, X fiyatında dünya şu kadar işlem kullanacak ve Y fiyatında dünya şu kadar
işlem kullanacak”. İyi de enerji nereden bulunacak? “Bence yeni reaktörler
yapmalıyız. Bence endüstrinin durma noktasına gelmesi utanç verici” diyor Sam
Altman. Adam sanki Hiroşima’nın adını hiç duymamış, Oppenheimer’i hiç
izlememiş… İnsan düzeyinde yapay zeka için ise şunları söylüyor:
“İnsan düzeyinde yapay zekaya (AGI) giden yolda dev bir güç mücadelesi olmalı.
Ben de öyle olmasını bekliyorum. İnsan düzeyinde yapay zekaya giden yolda dev bir
güç mücadelesi olmalı. Dünya… Olmalı değil. Bunun böyle olmasını bekliyorum”
diyor Altman.
İsterseniz biz bu sözleri biraz daha açalım, adam şimdi de yapay zeka konusunda
dev bir güç mücadelesi bekliyor ve bir hafta içinde üç CEO değiştirmek bu
mücadelenin yanında şaka gibi kalır diyor. Hesaplama’nın geleceğin para birimi
olmasını ise biz, gelecekte hesaplamanın daha da önemli ve değerli olacağı
şeklinde anlıyoruz.
İnsan düzeyinde yapay zekanın ne zaman oluşacağı sorusunu ise şöyle cevaplıyor,
“Eskiden bu soru üzerine spekülasyon yapmayı severdim. O zamandan beri bunun
çok zayıf bir şekilde oluşturulduğunu ve insanların insan düzeyinde yapay zekanın
ne olduğu konusunda son derece farklı tanımlar kullandığını fark ettim. Bu
nedenle, bu bir mil işaretini belirsiz bir şekilde ne zaman geçeceğimizden ziyade, X
veya Y veya Z kapasitesini yapabilen sistemleri ne zaman inşa edeceğimizden
bahsetmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. İnsan düzeyinde yapay zeka
aynı zamanda bir son da değil, bir başlangıca daha yakındır. Ancak bir soruyu
geçiştirmeye çalışmamak adına söyleyebileceğim şey, bu on yılın sonunda ve
muhtemelen bundan biraz daha kısa bir süre içinde, baktığımızda ‘Vay canına, bu

gerçekten olağanüstü’ diyebileceğimiz oldukça yetenekli sistemlere sahip
olacağımızı umuyorum”.
İçinde olduğumuz on yılın sonuna şimdi altı yıl olduğuna ve Altman, “bu on yılın
sonunda ve muhtemelen bundan biraz daha kısa bir süre içinde” dediğine göre;
galiba üç dört yıl içinde insan düzeyinde yapay zeka geliyor.
İnsanları nasıl seçtiğine ilişkin başka bir cevabı şöyle: “Geçmiş performans çok
önemli. Elbette pek çok görüşme yapıyorsunuz, ancak bazı roller var ki geçmiş
performansları tamamen göz ardı ediyorum ve sadece eğime bakıyorum, Y
eksenini kestiği noktayı göz ardı ediyorum”.
Bu cevabı okurken psikoloji birinci sınıf öğrencilerinin, “Psikolojide matematiğe ne
gerek var?” sorusu aklıma geldi. İçimden onlara matematik bilmeden bu cümleyi
veya Altman’ın psikolojisini nasıl anlayacaksınız demek geldi.
Bilgisayarın görmesi ile ilgili 2012’deki önemli makalenin Geoffrey Hinton ve Alex
Krizevski yanında yazarlarından biri de ChatGPT’de ve GPT-4’de büyük payı olan
Ilya Sustskever’dir. Sam Altman’a Ilya için, “Ayrıca bana aptal bir adam olabileceği
söylendi ki ben onun bu yönünü hiç görmedim” denildiğinde; “Geçenlerde onunla
bir akşam yemeğindeydim ve bir köpek yavrusuyla oynuyordu ve çok aptal bir ruh
hali içindeydi, çok sevimliydi. Ve düşündüm ki, ah dostum, bu Ilya’nın dünyanın en
çok gördüğü tarafı değil” diyor.
Ne diyeyim… Benim anladığım demek ki çok zeki insanların da aptal görünümleri
olabiliyor. İçinden, “O parayı ben kazanayım, benim de aptal görünümlerim olsun”
diyenleri ise duymazdan geliyorum.
Aslında işin başında pek de umutlu değillermiş. Nereden mi anladım: “Sadece bir
araştırma laboratuvarı olacağımızı düşünerek ve bu teknolojinin nasıl ilerleyeceği
hakkında hiçbir fikrimiz olmadan başladık. Sadece yedi ya da sekiz yıl önce olduğu
için geriye dönüp o zamanlar nasıl olduğunu hatırlamak zor ama bu, dil
modellerinin büyük bir mesele haline gelmesinden önceydi”. Elon Musk için de şu
sözler var, “OpenAI’ın başarısız olacağını düşünüyordu. Bunu tersine çevirmek için
tam kontrol istedi. Biz ise şu anda OpenAI haline gelen yönde ilerlemeye devam
etmek istedik. Ayrıca Tesla’nın bir AGI çabası oluşturabilmesini istedi. Çeşitli
zamanlarda, OpenAI’yi kontrol edebileceği ya da Tesla ile birleşmesini

sağlayabileceği kar amacı güden bir şirket haline getirmek istedi. Biz bunu yapmak
istemedik ve o da ayrılmaya karar verdi, ki bu iyi bir şey”.
Son zamanlarda Altman yapay zekayı bir beyin fırtınası ortağı olarak
kullanıyormuş…
“GPT-4’ten GPT-4 Turbo’ya kıyasla 8 binden 128 binlik token’lere geçişin bağlam
penceresi nasıl?” sorusuna, “ Çoğu insan çoğu zaman 128’e kadar ihtiyaç
duymuyor. Yine de uzak geleceği hayal edersek, çok uzak bir gelecekte, birkaç
milyarlık bağlam uzunluğuna sahip olacağız. Zaman içinde tüm bilgilerinizi, tüm
geçmişinizi gireceksiniz ve o da sizi gittikçe daha iyi tanıyacak ve bu harika olacak.
Şimdilik, insanların bu modelleri kullanma şekli bunu yapmıyor. İnsanlar bazen bir
makalede ya da bir kod deposunun önemli bir bölümünde yayınlıyorlar, her neyse,
ancak modellerin çoğu kullanımı çoğu zaman uzun bağlamı kullanmıyor” cevabını
veriyor.
Sunu da ekleyelim, 128 binlik token ile çalışmak bir büyük dil modeline yaklaşık
500 sayfa girdi verebilmek anlamında. Uzak gelecekte, birkaç milyarlık bağlam
uzunluğuna sahip olursak düşünün artık…
Gelelim Q* konusuna:
Soru: “Q‘nun ne olduğunu söyleyebilir misiniz?” “Bu konuda konuşmaya hazır değiliz”. Soru: “Bakın, ama böyle bir cevap konuşulacak bir şey olduğu anlamına gelir. Bu çok gizemli, Sam”. “Yani, biz her türlü araştırma üzerinde çalışıyoruz. Bir süredir bu sistemlerde daha iyi akıl yürütmenin takip etmek istediğimiz önemli bir yön olduğunu düşündüğümüzü söyledik. Henüz kodu çözemedik. Bu konuyla çok ilgileniyoruz”. Soru: “Q a da başka bir şekilde, ChatGPT’ye benzer sıçramaların olacağı anlar
olacak mı?”
“Bu güzel bir soru. Ben bu konuda ne düşünüyorum? Çok ilginç. Bana her şey
oldukça sürekliymiş gibi geliyor”.

Q* konusu gündemde ve sürüyor. Nereden anlıyoruz net bir cevap vermiyor da
ondan. GPT-5’in ne zaman çıkacağı sorusuna da, “Bu yıl inanılmaz yeni bir model
çıkaracağız. Adını ne koyacağımızı bilmiyorum” ve “Önümüzdeki aylarda birçok
farklı şey yayınlayacağız” cevaplarını veriyor Altman.
Geçelim programlamaya. Soru: “Programlama cephesinde, geleceğe baktığımızda,
insanların bundan 5, 10 yıl sonra ne kadar programlama yapacağını
düşünüyorsunuz?”
“Yani, çok fazla, ama bence çok farklı bir şekilde olacak. Belki bazı insanlar
tamamen doğal dilde programlama yapacaklar”.
“Tamamen doğal dil mi?”
“Yani, kimse kodla yazarak programlamıyor. Bazı insanlar. Artık kimse delikli
kartları programlamıyor. Eminim yapan birini bulabilirsiniz, ama ne demek
istediğimi anlıyorsunuz”.
Bir önemli nokta daha. OpenAI yapay zeka ile arama motorunu birleştirmenin
peşinde. ChatGPT gibi bir büyük dil modelini bir arama motoruyla entegre etmek
konusunda Altman diyor ki:
“Bu daha havalı. Tahmin edebileceğiniz gibi, bunu nasıl iyi yapacağımızla
ilgileniyoruz. Bu harika bir şeye örnek olabilir”.
“Önümüzdeki aylarda birçok farklı şey yayınlayacağız” cevabındaki farklı şeyler
arasında bu da olabilir mi bilemiyoruz ama biz bunu en fazla bir veya iki sene
içinde bekliyoruz. Önemli bir söyleşi ve içinde bize göre önemli ipuçları var. Biraz
uzun oldu ama hariçten gazel okuyacağız demiştik zaten.